ne okuyorsunuz?
+7
Tarık
gulsum
mathsisthekey
ozzuuum
tan
atkoLik__bLairr
seyis
11 posters
1 sayfadaki 2 sayfası
1 sayfadaki 2 sayfası • 1, 2
ne okuyorsunuz?
şu günlerde okuduğunuz bir kitap var mı? ya da en son okuduğunuz kitabın adı ne? atlarla ilgili olması şart değil. bakıyorum hep aynı konular etrafında dönüyoruz. değişiklik olsun.
seyis- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 553
Kayıt tarihi : 09/10/07
Geri: ne okuyorsunuz?
biniciLik die bi kitap okuorum xD yanında Lisans sınavıyLa iLqiLi bi kitapcıkkk xD
atkoLik__bLairr- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 338
Location : isTanbuL =)) adım damLaa :D
Kayıt tarihi : 25/05/09
Geri: ne okuyorsunuz?
yazarının adı, yayın evinin adı???
seyis- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 553
Kayıt tarihi : 09/10/07
Geri: ne okuyorsunuz?
biLmem evde kaLdı xD
ama o biniciLik adLı kitap saRah biLmem ne tarafından yazıLmıs ve akTif serisinden xD
ama o biniciLik adLı kitap saRah biLmem ne tarafından yazıLmıs ve akTif serisinden xD
atkoLik__bLairr- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 338
Location : isTanbuL =)) adım damLaa :D
Kayıt tarihi : 25/05/09
Geri: ne okuyorsunuz?
şu an breaking dawn okuyorum-stephanie mayerden ama sıkıldım okuyamıyorum
biterse inşallah amin maaloufun çivisi çıkmış dünya diye yeni bir kitabı çıktı, ona geçeceğim
biterse inşallah amin maaloufun çivisi çıkmış dünya diye yeni bir kitabı çıktı, ona geçeceğim
tan- "Genç At"
- Mesaj Sayısı : 29
Location : ankara
Kayıt tarihi : 12/04/09
Geri: ne okuyorsunuz?
mm ğeki bu iLk bahsettiqin kitap neyLe iLqiLi..??
atkoLik__bLairr- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 338
Location : isTanbuL =)) adım damLaa :D
Kayıt tarihi : 25/05/09
Geri: ne okuyorsunuz?
alacakaranlık serisinin son kitabı karizma aşık vampirden hamile kalan amerikalı kız bi de aşığı kurtadam var , kitap iyice saçmalayıp ticari kaygıyla yazılmış izlenimi verdiğinden mi yoksa tatilde olduğumdan mı okunmuyor bilmiyorum çünkü ilk 3 kitabı sınav zamanı 3-5 günde bitirmiştim.. yda üniversite biterken hala ergenlik çağı kız kitapları okuduğum için böyle:) yine de kimse okumamalı
tan- "Genç At"
- Mesaj Sayısı : 29
Location : ankara
Kayıt tarihi : 12/04/09
Geri: ne okuyorsunuz?
ben ipek onqun cok okurumm...(:
sizede tavsiye ederm xD
sizede tavsiye ederm xD
atkoLik__bLairr- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 338
Location : isTanbuL =)) adım damLaa :D
Kayıt tarihi : 25/05/09
Geri: ne okuyorsunuz?
ipek ongunun neredeyse tüm kitaplarını okumuştum bi 10 yıl öncesinde güzeldir
tan- "Genç At"
- Mesaj Sayısı : 29
Location : ankara
Kayıt tarihi : 12/04/09
atkoLik__bLairr- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 338
Location : isTanbuL =)) adım damLaa :D
Kayıt tarihi : 25/05/09
Geri: ne okuyorsunuz?
ipek onguntan demiş ki:alacakaranlık serisinin son kitabı karizma aşık vampirden hamile kalan amerikalı kız bi de aşığı kurtadam var , kitap iyice saçmalayıp ticari kaygıyla yazılmış izlenimi verdiğinden mi yoksa tatilde olduğumdan mı okunmuyor bilmiyorum çünkü ilk 3 kitabı sınav zamanı 3-5 günde bitirmiştim.. yda üniversite biterken hala ergenlik çağı kız kitapları okuduğum için böyle:) yine de kimse okumamalı
seyis- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 553
Kayıt tarihi : 09/10/07
Geri: ne okuyorsunuz?
seyis demiş ki:ipek onguntan demiş ki:alacakaranlık serisinin son kitabı karizma aşık vampirden hamile kalan amerikalı kız bi de aşığı kurtadam var , kitap iyice saçmalayıp ticari kaygıyla yazılmış izlenimi verdiğinden mi yoksa tatilde olduğumdan mı okunmuyor bilmiyorum çünkü ilk 3 kitabı sınav zamanı 3-5 günde bitirmiştim.. yda üniversite biterken hala ergenlik çağı kız kitapları okuduğum için böyle:) yine de kimse okumamalı
galiba en kısa zamanda amin maaloufa dönmem lazım
tan- "Genç At"
- Mesaj Sayısı : 29
Location : ankara
Kayıt tarihi : 12/04/09
Geri: ne okuyorsunuz?
tan demiş ki:seyis demiş ki:ipek onguntan demiş ki:alacakaranlık serisinin son kitabı karizma aşık vampirden hamile kalan amerikalı kız bi de aşığı kurtadam var , kitap iyice saçmalayıp ticari kaygıyla yazılmış izlenimi verdiğinden mi yoksa tatilde olduğumdan mı okunmuyor bilmiyorum çünkü ilk 3 kitabı sınav zamanı 3-5 günde bitirmiştim.. yda üniversite biterken hala ergenlik çağı kız kitapları okuduğum için böyle:) yine de kimse okumamalı
galiba en kısa zamanda amin maaloufa dönmem lazım
atkoLik__bLairr- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 338
Location : isTanbuL =)) adım damLaa :D
Kayıt tarihi : 25/05/09
Geri: ne okuyorsunuz?
ipek ongun da iyidir rahat okunur. gençlere kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için idealdir.
en azından genç kızlara. çünkü genç erkekler için fazla cici bici bir kitaplar.
en azından genç kızlara. çünkü genç erkekler için fazla cici bici bir kitaplar.
seyis- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 553
Kayıt tarihi : 09/10/07
Geri: ne okuyorsunuz?
Ece Temelkuran - Biz Burada Devrim Yapıyoruz Sinyorita
Tavsiye edebileceğim bir kitap. Halkların aslında istediğinde neler neler yapabildiğini ve tüm kösteklere karşın nasıl ayakta kalabildiğini anlatıyor. Ece hanım Venezüella'ya gidip kendi gözlem ve araştırmaları sonucu ortaya çıkarmış kitabı..
Ülkemizin içinde bulunduğu durumun üstüne bunu okuyunca insan daha bir öfkeleniyor haline ve halkına! !
Tavsiye edebileceğim bir kitap. Halkların aslında istediğinde neler neler yapabildiğini ve tüm kösteklere karşın nasıl ayakta kalabildiğini anlatıyor. Ece hanım Venezüella'ya gidip kendi gözlem ve araştırmaları sonucu ortaya çıkarmış kitabı..
Ülkemizin içinde bulunduğu durumun üstüne bunu okuyunca insan daha bir öfkeleniyor haline ve halkına! !
ozzuuum- "Genç At"
- Mesaj Sayısı : 34
Yaş : 35
Location : Elazığ/ At Antrenörlüğü Öğrencisi
Kayıt tarihi : 27/02/09
Geri: ne okuyorsunuz?
dede korkut hikayelerinin bir derlemesini okuyorum, her hikayenin içinde mutlaka atlı birşeyler var
birkaç hoşuma giden kısmı aktarıyım:
-at ayağı çabuk, ozan dili çevik olur
-erin ağırını hafifini at bilir
-sert yürürken cins bir ara namert yiğit binemez, binince binmese daha iyi/ çalabilen yiğide ok ile kılıçtan bir çomak daha iyi/ konuğu gelmeyen kara evler yıkılsa daha iyi/ atın yemediği acı otlar bitince bitmese daha iyi.
birde at/sahip ilişkisini anlatan bir bölüm var ki çok güzel:
(Beyrek isimli birisi, düşman kalesinden kaçarken:)
""""Bir al bulursam tutayım, bineyim dedi. Baktı, gördü, kendisnin deniz kulunu boz aygırı burada otlayıp durur. Boz aygır da Beyrek'i görüp tanıdı, iki ayağının üzerine kalktı, kişnedi. Beyrek de burada Boz aygırı övmüş, görelim Han'ım nice övmüş:
Açık açık meydana benzer senin alıncığın,
İki ışığa benzer senin gözceğizin,
İpeğe ibrişime benzer senin yeleciğin,
İki ikiz kardeşe benzer senin kulacığın,
Eri muradına erdirir senin arkacığın,
At demem sana kardeş derim!
Sen kardeşten üstün,
Başıma, iş geldi yoldaş derim;
Sen yoldaşımdan üstün!
dedi. At başını yukarı tuttu, bir kulağını kaldırdı. Beyrek'e geldi. Beyrek atın göğsünü kucakladı, iki gözlerinden öptü, sıçradı, bindi.""""
mükemmel at-binicilik ilişkisini özetlemiş işte ya...
birkaç hoşuma giden kısmı aktarıyım:
-at ayağı çabuk, ozan dili çevik olur
-erin ağırını hafifini at bilir
-sert yürürken cins bir ara namert yiğit binemez, binince binmese daha iyi/ çalabilen yiğide ok ile kılıçtan bir çomak daha iyi/ konuğu gelmeyen kara evler yıkılsa daha iyi/ atın yemediği acı otlar bitince bitmese daha iyi.
birde at/sahip ilişkisini anlatan bir bölüm var ki çok güzel:
(Beyrek isimli birisi, düşman kalesinden kaçarken:)
""""Bir al bulursam tutayım, bineyim dedi. Baktı, gördü, kendisnin deniz kulunu boz aygırı burada otlayıp durur. Boz aygır da Beyrek'i görüp tanıdı, iki ayağının üzerine kalktı, kişnedi. Beyrek de burada Boz aygırı övmüş, görelim Han'ım nice övmüş:
Açık açık meydana benzer senin alıncığın,
İki ışığa benzer senin gözceğizin,
İpeğe ibrişime benzer senin yeleciğin,
İki ikiz kardeşe benzer senin kulacığın,
Eri muradına erdirir senin arkacığın,
At demem sana kardeş derim!
Sen kardeşten üstün,
Başıma, iş geldi yoldaş derim;
Sen yoldaşımdan üstün!
dedi. At başını yukarı tuttu, bir kulağını kaldırdı. Beyrek'e geldi. Beyrek atın göğsünü kucakladı, iki gözlerinden öptü, sıçradı, bindi.""""
mükemmel at-binicilik ilişkisini özetlemiş işte ya...
mathsisthekey- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 95
Yaş : 34
Location : Adana
Kayıt tarihi : 10/08/08
Geri: ne okuyorsunuz?
birde şu var:
-kuş kanadın, Türk atın üstündedir.
-kuş kanadın, Türk atın üstündedir.
mathsisthekey- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 95
Yaş : 34
Location : Adana
Kayıt tarihi : 10/08/08
Geri: ne okuyorsunuz?
mathsisthekey demiş ki:birde şu var:
-kuş kanadın, Türk atın üstündedir.
Çok güzel! İşte bizim de en çok yakındığımız şey bu. Binicilik bizim tarihimizde var, ata sporu der dururuz ama biniciliğin en az geliştiği ülkelerden biri de Türkiye, sadece zengin sporu olarak biliniyor.
Her neyse, başlığın dışına çıkmayalım. Son bir hafta içinde okuduğum iki kitap: "Piedra Irmağı'nın kıyısında oturup ağladım" ve Susanno Tamaro'dan "Daha çok ateş, daha çok rüzgar". Şimdi de Alain de Botton'un "Felsefenin Tesellisi" isimli kitabına başladım.
gulsum- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 340
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 06/10/08
Geri: ne okuyorsunuz?
Arkadaşlar Necip Fazıl'ın "Ata Senfoni" isimli eserini okudunuz mu? Kitapla ilgili güzel bilgiler buldum. Kitabı da bulmaya çalışacağım, çok meraklandım. Kısa bir bilgi ekliyorum:
"üstad Nezip Fazıl'ın onlara olan sevgisini "dokuz yaşında ata bindim ve yalan olmasın, bir daha inmedim." diyerek ifade ettiği atlar hakkında yazdığı kitaptır.
bu kitapta üstad, atların fiziksel özelliklerinden ziyade müslüman türk milletinin tarihte çok yakın dostu olan atların felsefi yönünü kaleme almıştır."
"üstad Nezip Fazıl'ın onlara olan sevgisini "dokuz yaşında ata bindim ve yalan olmasın, bir daha inmedim." diyerek ifade ettiği atlar hakkında yazdığı kitaptır.
bu kitapta üstad, atların fiziksel özelliklerinden ziyade müslüman türk milletinin tarihte çok yakın dostu olan atların felsefi yönünü kaleme almıştır."
gulsum- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 340
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 06/10/08
Geri: ne okuyorsunuz?
o kitaptan uzunca bir alıntıyı atkolik sitesinde okumuştum. çok güzeldi.
atkolik sitesi bir süredir kapalıymış ama sitenin giriş sayfasında kasım ayında yayına gideceği yazıyor.
atkolik sitesi bir süredir kapalıymış ama sitenin giriş sayfasında kasım ayında yayına gideceği yazıyor.
seyis- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 553
Kayıt tarihi : 09/10/07
Geri: ne okuyorsunuz?
Ben de birkaç yerde alıntılar okudum.Okudukça tüylerim diken diken oldu, gözlerim doldu. Bu kadar güzel anlatılır at sevgisi...
gulsum- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 340
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 06/10/08
Geri: ne okuyorsunuz?
Kitaptan bir alıntı:
NETİCE
Biz ne yaptık? Atı aldık, mâna inbiklerinden süzdük, büyük ve küçük kelâm plânına döktük, güzel sanatlar perdesinde aksettirdik, tarih boyunca millet millet çizgilendirdik, en asil soyu ve işi içinde değerlendirdik, «safkan» çerçevesinde ölçülendirdik, yarış yerlerinde taçlandırdık, bütün mesut ve mahzun taraflariyle belirttik, nihayet memleketimize getirdik ve bıraktık.
Ne görüyoruz?
İnsanı tamamlamak ve ondaki kahramanlık mefkuresine alem olmak için yaratılan, Allah ve Resulü tarafından övülen, rüya perdesini bile yakacak kadar asil ve bedii çizgiler taşıyan, güzel sanatları ürperten, tarihte her milletin zafer ve şeref armasında motifleşen, «safkan» teknesinde yoğurulan, hipodromlarda muhtaç olduğu prens iş zeminini bulan, sırtına binmiş bunca insan hırsına rağmen ebedî ismetini muhafaza eden ve nihayet tek istifa kaynağı olarak yarış yerinde heykelleşen at, bütün dünya ile beraber memleketimizde, yani onu ilk defa çıkarıp insanlığa takdim edenlerin yurdunda pek mahzundur.
Kulağımıza, babasını imdada çağıran bir çocuk sesini andırır, acı kişnemeler geliyor.
Dünyanın en güzel hikâyesini anlatacağım:
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir Memiş Ağa varmış... Memiş Ağa değil de, Durmuş veya Satılmış Ağa... Hepsi bir... Evvel zaman da dediğimiz, pek yakın bir tarih, meselâ Birinci Dünya Harbi sonu... Bu Memiş Ağanın köyü, cenubî Anadoluda, düşman istilâsına uğramış, yanmış ve yakılmış bucaklardan... Köy, sadece yanık kokusu ve yıkık manzarası veriyor.
Bir zabit, bir süvari zabiti, harb içinde bu köye sık sık gelip ordu hesabına yüksek kumandanlara at satın alan bir zabit, nihayet o da sivil elbiseli, o da yanık ve yıkık, herhangi bir vesileyle bu köye uğruyor. Köy, bilhassa cins atlariyle meşhur...
Mütareke olmuş, muharebe durmuş, fakat bütün vatan toprağı, kum- kum acımakta, taş taş sızlamakta...
Zabit, bir ölü evine girercesine köye ayak basıyor. İzbelerde bir adam... Yanına yaklaşıyor:
«— Nerede Memiş Ağa?»
«— Şurada, şu yamacın dibinde, bir kayanın üstünde oturuyor.»
İlerleyen, Memiş Ağanın yanına giden, onu selâmlayan, selâmına cevap alan, şahsını tanıtan, tanınan ve mendilini açıp oturması için kendisine yer gösterilen zabit... Uzun bir sükût... Memiş Ağanın konuşmaya pek niyeti yok... Nihayet zabit, dayanamayıp, köyün en büyük ağasına ve atçısına soruyor:
«— Niye susuyorsun ağa?»
«— Ne söyleyeyim oğul?»
Zabit kimi sorduysa «yok!» cevabını alıyor; hangi atı merak ettiyse «yok, gitti; yok, öldü!» Sükût...
«— Karabaş'ların Hasan Ağa ne oldu, ağa?»
«— Yok, gitti!»
Sükût...
«— Ya şu meşhur kır at; Akduman?»
«— Yok, öldü!»
Hangi insan sorulsa «ya öldü, ya gitti!»; hangi at merak edilse «ya gitti, ya öldü!»... ölen niçin, giden nereye?.. Yahut ölen nereye, giden niçin?.. Gidenler mi ölüyor, ölenler mi gidiyor?.. Hâsılı her şey karanlık, her şey müphem...
Nihayet Memiş Ağa, zabitin ikide birde kendisini kurcalamasından üzgün, elini gayet hususi bir işaretle sağa açıp ve sonra ona bir gidiş ahengi verip diyor ki:
«— Senin anlıyacağın, oğul, iyi insanlar, iyi atlara bindileeeeer, gittiler!»
Bizse, Memiş Ağa misalini tersinden hayal etmeye meyilliyiz. Şöyle, ne kadar fikri, bedii, içtimai, idari hasretimiz varsa, hepsinin birden yollarını kavuşturan meydanda durup kulağımızı nal seslerine vermek ve sonunda, sökün etmekteki «safkan» ları görünce narayı basmak :
«— İyi insanlar, iyi atlara bindileeeeer, geldiler!»
NETİCE
Biz ne yaptık? Atı aldık, mâna inbiklerinden süzdük, büyük ve küçük kelâm plânına döktük, güzel sanatlar perdesinde aksettirdik, tarih boyunca millet millet çizgilendirdik, en asil soyu ve işi içinde değerlendirdik, «safkan» çerçevesinde ölçülendirdik, yarış yerlerinde taçlandırdık, bütün mesut ve mahzun taraflariyle belirttik, nihayet memleketimize getirdik ve bıraktık.
Ne görüyoruz?
İnsanı tamamlamak ve ondaki kahramanlık mefkuresine alem olmak için yaratılan, Allah ve Resulü tarafından övülen, rüya perdesini bile yakacak kadar asil ve bedii çizgiler taşıyan, güzel sanatları ürperten, tarihte her milletin zafer ve şeref armasında motifleşen, «safkan» teknesinde yoğurulan, hipodromlarda muhtaç olduğu prens iş zeminini bulan, sırtına binmiş bunca insan hırsına rağmen ebedî ismetini muhafaza eden ve nihayet tek istifa kaynağı olarak yarış yerinde heykelleşen at, bütün dünya ile beraber memleketimizde, yani onu ilk defa çıkarıp insanlığa takdim edenlerin yurdunda pek mahzundur.
Kulağımıza, babasını imdada çağıran bir çocuk sesini andırır, acı kişnemeler geliyor.
Dünyanın en güzel hikâyesini anlatacağım:
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir Memiş Ağa varmış... Memiş Ağa değil de, Durmuş veya Satılmış Ağa... Hepsi bir... Evvel zaman da dediğimiz, pek yakın bir tarih, meselâ Birinci Dünya Harbi sonu... Bu Memiş Ağanın köyü, cenubî Anadoluda, düşman istilâsına uğramış, yanmış ve yakılmış bucaklardan... Köy, sadece yanık kokusu ve yıkık manzarası veriyor.
Bir zabit, bir süvari zabiti, harb içinde bu köye sık sık gelip ordu hesabına yüksek kumandanlara at satın alan bir zabit, nihayet o da sivil elbiseli, o da yanık ve yıkık, herhangi bir vesileyle bu köye uğruyor. Köy, bilhassa cins atlariyle meşhur...
Mütareke olmuş, muharebe durmuş, fakat bütün vatan toprağı, kum- kum acımakta, taş taş sızlamakta...
Zabit, bir ölü evine girercesine köye ayak basıyor. İzbelerde bir adam... Yanına yaklaşıyor:
«— Nerede Memiş Ağa?»
«— Şurada, şu yamacın dibinde, bir kayanın üstünde oturuyor.»
İlerleyen, Memiş Ağanın yanına giden, onu selâmlayan, selâmına cevap alan, şahsını tanıtan, tanınan ve mendilini açıp oturması için kendisine yer gösterilen zabit... Uzun bir sükût... Memiş Ağanın konuşmaya pek niyeti yok... Nihayet zabit, dayanamayıp, köyün en büyük ağasına ve atçısına soruyor:
«— Niye susuyorsun ağa?»
«— Ne söyleyeyim oğul?»
Zabit kimi sorduysa «yok!» cevabını alıyor; hangi atı merak ettiyse «yok, gitti; yok, öldü!» Sükût...
«— Karabaş'ların Hasan Ağa ne oldu, ağa?»
«— Yok, gitti!»
Sükût...
«— Ya şu meşhur kır at; Akduman?»
«— Yok, öldü!»
Hangi insan sorulsa «ya öldü, ya gitti!»; hangi at merak edilse «ya gitti, ya öldü!»... ölen niçin, giden nereye?.. Yahut ölen nereye, giden niçin?.. Gidenler mi ölüyor, ölenler mi gidiyor?.. Hâsılı her şey karanlık, her şey müphem...
Nihayet Memiş Ağa, zabitin ikide birde kendisini kurcalamasından üzgün, elini gayet hususi bir işaretle sağa açıp ve sonra ona bir gidiş ahengi verip diyor ki:
«— Senin anlıyacağın, oğul, iyi insanlar, iyi atlara bindileeeeer, gittiler!»
Bizse, Memiş Ağa misalini tersinden hayal etmeye meyilliyiz. Şöyle, ne kadar fikri, bedii, içtimai, idari hasretimiz varsa, hepsinin birden yollarını kavuşturan meydanda durup kulağımızı nal seslerine vermek ve sonunda, sökün etmekteki «safkan» ları görünce narayı basmak :
«— İyi insanlar, iyi atlara bindileeeeer, geldiler!»
gulsum- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 340
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 06/10/08
Geri: ne okuyorsunuz?
ßüyük ****** ten küçük öyküLer adLı kitaptan aLıntı..
****** ün sevdiği atı
Yıl 1913...balkann savası devam ediyordu
Savas yaralarınıs armak için, Canakkale yakınlarında bir sağlık teskilatı kuruldu..hemen yanına da hayvanlar için ayrı bir koğus yapıldı..
Birgün o koğusa cok güzel genc bir at getirildi.
Kurmay baskanlığı ata iyi bakılması konusunda özel bir not da göndermişti, ama at caresiz bir hastalığa ruama yakalanmıstı.
Durum atın sahibi Binbası Mustafa Kemal e bildirildi.
Haberi alan Mustafa Kemal kosup geldi. Atını son bir kez görmek istiyordu.
Sağlık teskilatının komutanı Yüzbası Hilmi Bey, Binnası Mustafa Kemal i atın bulunduğu cadıra götürdü.
Hastalığın tehlikesinden dolayı diğer atlardan ayrı bir cadıra konulan at, sahibini görünce sevindi , canlandı. Getirildiği günden beri önüne eğik duran bası havaya kalktı. Düşük kulakları yukarı dikildi.
Mustafa Kemal oksamak için atına yaklasınca; Yüzması Hilmi Bey uyardı hemen
"Binbasım hastalık cok tekliheli!"
Bir an duran Mustafa Kemal , bakıslarını atından ayırmadan sordu
"Peki eldivenle oksayabilir miyim?"
"Evet..Eldivenlerinizi sonra antiseptiğe koyarız , bütün mikroplar ölür."
Binbası Mustafa Kemal eldivenlerini giydi. Atını doyasıya sevdi oksadı.
Atının yanından ayrıldığında gözleri nemliydi Binbasının!
Eldiveleri cıkarıp antiseptiğe koyması için uzattı yüzbasıya.
Aradan bi süre gecince Mustafa Kemal..
"Artık mikroplar kalmadı, değil mi?" diye sordu..
"Kalmadı ßinbasım!"
"O halde onları bana veriniz..." dedi Mustafa Kemal..
Gözleri hala nemliydi..Bunları söylerken sesi titriyordu.
"Atımdan kalan son hatırayı saklamak istiyorum!"
Islak eldivenleri aldı. Nemli gözlerle oradan ayrıldı!
****** ün sevdiği atı
Yıl 1913...balkann savası devam ediyordu
Savas yaralarınıs armak için, Canakkale yakınlarında bir sağlık teskilatı kuruldu..hemen yanına da hayvanlar için ayrı bir koğus yapıldı..
Birgün o koğusa cok güzel genc bir at getirildi.
Kurmay baskanlığı ata iyi bakılması konusunda özel bir not da göndermişti, ama at caresiz bir hastalığa ruama yakalanmıstı.
Durum atın sahibi Binbası Mustafa Kemal e bildirildi.
Haberi alan Mustafa Kemal kosup geldi. Atını son bir kez görmek istiyordu.
Sağlık teskilatının komutanı Yüzbası Hilmi Bey, Binnası Mustafa Kemal i atın bulunduğu cadıra götürdü.
Hastalığın tehlikesinden dolayı diğer atlardan ayrı bir cadıra konulan at, sahibini görünce sevindi , canlandı. Getirildiği günden beri önüne eğik duran bası havaya kalktı. Düşük kulakları yukarı dikildi.
Mustafa Kemal oksamak için atına yaklasınca; Yüzması Hilmi Bey uyardı hemen
"Binbasım hastalık cok tekliheli!"
Bir an duran Mustafa Kemal , bakıslarını atından ayırmadan sordu
"Peki eldivenle oksayabilir miyim?"
"Evet..Eldivenlerinizi sonra antiseptiğe koyarız , bütün mikroplar ölür."
Binbası Mustafa Kemal eldivenlerini giydi. Atını doyasıya sevdi oksadı.
Atının yanından ayrıldığında gözleri nemliydi Binbasının!
Eldiveleri cıkarıp antiseptiğe koyması için uzattı yüzbasıya.
Aradan bi süre gecince Mustafa Kemal..
"Artık mikroplar kalmadı, değil mi?" diye sordu..
"Kalmadı ßinbasım!"
"O halde onları bana veriniz..." dedi Mustafa Kemal..
Gözleri hala nemliydi..Bunları söylerken sesi titriyordu.
"Atımdan kalan son hatırayı saklamak istiyorum!"
Islak eldivenleri aldı. Nemli gözlerle oradan ayrıldı!
atkoLik__bLairr- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 338
Location : isTanbuL =)) adım damLaa :D
Kayıt tarihi : 25/05/09
Geri: ne okuyorsunuz?
Bu anı çok duygulu Damla Canım Atam yaaa...
gulsum- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 340
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 06/10/08
Geri: ne okuyorsunuz?
hiç bişey desemm:)) çalışmaktan vakit kalıyormu ki?
Tarık- "Yetişen At"
- Mesaj Sayısı : 45
Kayıt tarihi : 03/04/07
1 sayfadaki 2 sayfası • 1, 2
1 sayfadaki 2 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz