Atların algıları ile ilgili küçük bir hikaye
+2
carroty
tulbar
6 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Atların algıları ile ilgili küçük bir hikaye
1900 lerin başlarında Almanya'da Akıllı Hans adında bir at meşhur olmuş. Sahibi Hans'a saymayı, bazı matematik işlemlerini ve renkleri öğretmiş. Doğru cevabı ayağını yere yeterli sayıda vurarak veriyormuş, sahibi ile birlikte, para karşılığı olmadan pek çok gösteriye çıkmışlar ve bir süre sonra bilim adamlarının dikkatini çekmişler. Yapılan pek çok çalışmadan sonra bilim adamları bir hile bulamamış ve atın bir dahi olduğuna karar vermişler. Fakat en sonunda adını şu anda hatırlamadığım şüpheci bir davranış bilimci, atın cevaplarının hava karardıkça daha az doğru olduğunu, soru soranların atın görebileceği bir yerde olmadıkları zaman ise hiç doğru cevap verremediğini fark etmiş. Atın, soruyu soranların mimiklerinden ve rahatlamasından doğru cevabı bulduğunu anlamış. Asıl ilginç olan ise bu sonucu bulan bilim adamı bir ipucu vermemek için kendisini kontrol etmesine rağmen, görüş alanında olduğu her defasında atın doğruyu buluyor olması imiş.
tulbar- "Yetişen At"
- Mesaj Sayısı : 40
Yaş : 54
Kayıt tarihi : 01/03/08
Akıllı Hans
Durumu araştırmak üzere bilimadamlarından oluşan bir Hans Komisyonu kuruldu. Komisyon, 1904 yılında Hans'ın gösterilerinde hiç bir hile yapılmadığı sonucuna vardı ve dosyayı fizyolog Oskar Pfungst'a devretti.
1907'de Hans'ı inceleyen Pfungst, atın gerçekte (zannedilen anlamda) zihinsel işlemler yapmadığını, fakat kendisini izeleyen insanların tepkilerindeki küçük değişimler yoluyla beklentilerini algıladığını gösterdi. Pfungst, atın bakıcısının vücut dilindeki istemsiz ipuçlarına tepki verdiğini gösterdi. Bakıcı, bu durumun farkında değildi.
Pfungst, araştırmasında şu yöntemleri denedi:
1. Hans'ı bakıcısından ve seyircilerden yalıtarak ipucu almasını önlemek.
2. Soruları bakıcı dışındaki kişilerin sormasını sağlamak.
3. Atın gözlerini bağlayarak soru soranı görmesini önlemek.
4. Soru soranın cevabı bilip bilmemesi durumunu kontrollü olarak değiştirmek.
Pek çok deneme sonunda, Pfungst, Hans'ın bakıcı dışındaki kişilere de doğru cevap verebildiğini gösterdi. Bu, hile olasılığını ortadan kaldırıyordu. Ancak Hans, sadece soru soran kişi doğru cevabı biliyorsa cevap verebiliyor, ayrıca soru soranı görmesi gerekiyordu. Bakıcı doğru cevabı bildiğinde, Hans'ın cevapları %89 oranında doğru oluyordu. Ancak bilmediğinde, bu oran %6'ya düşüyordu.
Pfungst olayı dikkatle incelediğinde, atın toynağı yere doğru sayıda vurmaya yaklaşınca, soru soranın duruşunda ve yüz ifadesinde gerilim ifade eden küçük değişimler olduğunu fark etti. Tam doğru sayıda toynak vuruşundan sonra bu gergin ifade yerini rahatlamaya bırakıyordu. Böylece Hans'a durması için gereki sinyal veriliyordu.
Pfungst'un çalışmasından sonra bu olaya Akıllı Hans etkisi adı verildi. Bu etki, izleyici beklentisinin olaylar üzerindeki etkileri ve hayvan bilişselliği konusundaki araştırmalarda önem taşımaktadır.
Atların vücut dilindeki küçük nüansları fark edebildiğini ortaya çıkaran Pfungst, deneylere kendisi üzerinde devam etti. Cevabını bilmediği soruları kendisine yönelten kişilere Hans gibi yere vurarak cevap veren Pfungst, vücut dilindeki ipuçlarına dikkat ederek soruların �'ını bilebildiğini gördü.
Bay von Osten, Pfungst'un bulgularına asla inanmadı ve Hans ile Almanya'yı gezerek meraklı kalabalıklara gösteri yapmaya devam etti.
kaynak= http://tr.wikipedia.org/wiki/Ak%C4%B1ll%C4%B1_Hans
1907'de Hans'ı inceleyen Pfungst, atın gerçekte (zannedilen anlamda) zihinsel işlemler yapmadığını, fakat kendisini izeleyen insanların tepkilerindeki küçük değişimler yoluyla beklentilerini algıladığını gösterdi. Pfungst, atın bakıcısının vücut dilindeki istemsiz ipuçlarına tepki verdiğini gösterdi. Bakıcı, bu durumun farkında değildi.
Pfungst, araştırmasında şu yöntemleri denedi:
1. Hans'ı bakıcısından ve seyircilerden yalıtarak ipucu almasını önlemek.
2. Soruları bakıcı dışındaki kişilerin sormasını sağlamak.
3. Atın gözlerini bağlayarak soru soranı görmesini önlemek.
4. Soru soranın cevabı bilip bilmemesi durumunu kontrollü olarak değiştirmek.
Pek çok deneme sonunda, Pfungst, Hans'ın bakıcı dışındaki kişilere de doğru cevap verebildiğini gösterdi. Bu, hile olasılığını ortadan kaldırıyordu. Ancak Hans, sadece soru soran kişi doğru cevabı biliyorsa cevap verebiliyor, ayrıca soru soranı görmesi gerekiyordu. Bakıcı doğru cevabı bildiğinde, Hans'ın cevapları %89 oranında doğru oluyordu. Ancak bilmediğinde, bu oran %6'ya düşüyordu.
Pfungst olayı dikkatle incelediğinde, atın toynağı yere doğru sayıda vurmaya yaklaşınca, soru soranın duruşunda ve yüz ifadesinde gerilim ifade eden küçük değişimler olduğunu fark etti. Tam doğru sayıda toynak vuruşundan sonra bu gergin ifade yerini rahatlamaya bırakıyordu. Böylece Hans'a durması için gereki sinyal veriliyordu.
Pfungst'un çalışmasından sonra bu olaya Akıllı Hans etkisi adı verildi. Bu etki, izleyici beklentisinin olaylar üzerindeki etkileri ve hayvan bilişselliği konusundaki araştırmalarda önem taşımaktadır.
Atların vücut dilindeki küçük nüansları fark edebildiğini ortaya çıkaran Pfungst, deneylere kendisi üzerinde devam etti. Cevabını bilmediği soruları kendisine yönelten kişilere Hans gibi yere vurarak cevap veren Pfungst, vücut dilindeki ipuçlarına dikkat ederek soruların �'ını bilebildiğini gördü.
Bay von Osten, Pfungst'un bulgularına asla inanmadı ve Hans ile Almanya'yı gezerek meraklı kalabalıklara gösteri yapmaya devam etti.
kaynak= http://tr.wikipedia.org/wiki/Ak%C4%B1ll%C4%B1_Hans
carroty- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 98
Location : Adana / Ankara
Kayıt tarihi : 18/01/08
Geri: Atların algıları ile ilgili küçük bir hikaye
ODA YAYINLARI' dan çıkan SEVGİNİN KATIKSIZI adlı romanı okumanızı tavsiye ederim. JAC K LONDON' ın bu kitabı böyle yetenekleri olan bir köpeğin farklı sahiplerle geçirdiği hayatını anlatıyor. her hayvan severin okuması gereken bir roman. www.odayayinlari.com
seyis- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 553
Kayıt tarihi : 09/10/07
Geri: Atların algıları ile ilgili küçük bir hikaye
Atlara çocukluğumdan beri ilgim vardı fakat son zamanlarda daha da arttı ve internette sayfanızı buldum, hemen üye oldum. İlk okuduğum sayfa da bu oldu. Hikaye çok güzel ve tüylerim diken diken oldu.
Paylaşım için teşekkürler.
Paylaşım için teşekkürler.
gulsum- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 340
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 06/10/08
Geri: Atların algıları ile ilgili küçük bir hikaye
Atın her ne kadar zihinsel bir zekasının olmadığı tespit edilsede hissiyat olarak atın çok ileri düzey hayvan olduğunu bilim adamlarıda kabul etmiş.
dominate- "Usta At"
- Mesaj Sayısı : 350
Yaş : 40
Location : Nevşehir/Isparta/Bodrum
Kayıt tarihi : 13/02/07
Geri: Atların algıları ile ilgili küçük bir hikaye
Zeka olarak hayvanlarla ölçüşemez ama hissiyat olarak da hiçbir hayvan onunla boy ölçüşemez
ati94- "Genç At"
- Mesaj Sayısı : 27
Yaş : 29
Location : İstanbul
Kayıt tarihi : 08/07/10
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz